Gramofon Baba | kapalıçarşı'da gramofon tamiri ve musiki üzerine sohbet

Gramofon Baba ile gramofon ve eski İstanbul üzerine hoş bir sohbet… Fonda gramofondan çıkan o eşsiz müzik kalitesiyle bugünün teknolojisinden, geçmiş zamanın özgünlüğüne uzanan konularla Gramofon Baba’nın misafiri oluyoruz.

"Günümüzde, domatesi alıyorsunuz, 50 sene önceki domatese benziyor ama 50 sene önceki domatesin hiçbir şekilde lezzeti söz konusu değil. Gelişmiş teknoloji demek her şeyin kaliteye dönmesi demek değildir. İşte gramofonu bugün ayakta tutan asıl özelliklerden bir tanesi budur. Leon Scott, orta kulak yapısından hareket ederek, gergin bir zara sivri uçlu bir iğne tutturur. Bu sivri ucu da, isle kaplı bir camın üzerine temas ettirir. Zarın üzerine konuştuğu zaman, bu sivri uç titreşir ve titreşimle camın üzerinde, isin üzerinde, ses kanallarını oluşturur. Şimdi bu görülen bir kayıttır. Ama duyulan, dinlenilebilen bir kayıt değildir. Duyulan, dinlenebilen ilk kayıt Edison tarafından 1877 yılında gerçekleştirilir. İlk kaydettiği parça da, 'Mary'nin Küçük Kuzusu Var' diye bir çocuk şarkısıdır. Dünyada ilk kaydedilen sesler, Kraliçe Viktorya'nın sesidir... Lord Tennyson'ın sesidir.

Güzel bir tabloyu seyrederseniz, güzel bir heykeli seyrederseniz, güzel de bir şarkıyı veya bir müziği dinlerseniz mutlaka duygular harekete geçer. Bazı sanatçılar vardır mesela, okudukları zaman camlar titrer. Sesin gücünden... Bir Hamiyet Yüceses, açık havada konser verdiği zaman,mikrofona 50 metre yakınına almaz. Aldığı zaman gururuna dokunur... Bende Allah tarafından böyle bir ses yok mu? Ben bu kadar şey miyim?... Mikrofona ihtiyaç duyayım… gibi böyle bir şey var. Bizim çocukluğumuzda sokak kapılarımız açık dururdu. Hiçbir tedirginliğimiz korkumuz söz konusu değildi. Sonra bir kilit koyduk. Sonra bir kilit yeterli olmadı, iki koyduk. Sonra yeterli olmadı, Kale kilit koyduk. Günümüzde şimdi kameralara, alarm sistemlerine dönüştü. Şimdi benim torunum, sadece bu alarmları, bu kamera sistemlerini biliyor. Bu kapının açık olduğu dönemi bilmediği için, bir mukayese imkanı, bir alternatif yok. Zannediyor ki bu, bu. Hayır. Musiki de aynı şey… Siz televizyonlarda izlediğiniz, dinlediğiniz bu musikiyi, bu zannediyorsunuz. Bunları tanımadığınız için bir alternatifiniz yok."

Yapımcı & Yönetmen : Deniz Gül & Gizem Elçi

Günümüzde, domatesi alıyorsunuz, 50 sene önceki domatese benziyor ama 50 sene önceki domatesin hiçbir şekilde lezzeti söz konusu değil. Gelişmiş teknoloji demek her şeyin kaliteye dönmesi demek değildir. İşte gramofonu bugün ayakta tutan asıl özelliklerden bir tanesi budur. Leon Scott, orta kulak yapısından hareket ederek, gergin bir zara sivri uçlu bir iğne tutturur. Bu sivri ucu da, isle kaplı bir camın üzerine temas ettirir. Zarın üzerine konuştuğu zaman, bu sivri uç titreşir ve titreşimle camın üzerinde, isin üzerinde, ses kanallarını oluşturur. Şimdi bu görülen bir kayıttır. Ama duyulan, dinlenilebilen bir kayıt değildir. Duyulan, dinlenebilen ilk kayıt Edison tarafından 1877 yılında gerçekleştirilir. İlk kaydettiği parça da, 'Mary'nin Küçük Kuzusu Var' diye bir çocuk şarkısıdır. Dünyada ilk kaydedilen sesler, Kraliçe Viktorya'nın sesidir... Lord Tennyson'ın sesidir.

Güzel bir tabloyu seyrederseniz, güzel bir heykeli seyrederseniz, güzel de bir şarkıyı veya bir müziği dinlerseniz mutlaka duygular harekete geçer. Bazı sanatçılar vardır mesela, okudukları zaman camlar titrer. Sesin gücünden... Bir Hamiyet Yüceses, açık havada konser verdiği zaman,mikrofona 50 metre yakınına almaz. Aldığı zaman gururuna dokunur... Bende Allah tarafından böyle bir ses yok mu? Ben bu kadar şey miyim?... Mikrofona ihtiyaç duyayım… gibi böyle bir şey var. Bizim çocukluğumuzda sokak kapılarımız açık dururdu. Hiçbir tedirginliğimiz korkumuz söz konusu değildi. Sonra bir kilit koyduk. Sonra bir kilit yeterli olmadı, iki koyduk. Sonra yeterli olmadı, Kale kilit koyduk. Günümüzde şimdi kameralara, alarm sistemlerine dönüştü. Şimdi benim torunum, sadece bu alarmları, bu kamera sistemlerini biliyor. Bu kapının açık olduğu dönemi bilmediği için, bir mukayese imkanı, bir alternatif yok. Zannediyorki bu, bu. Hayır. Musiki de aynı şey… Siz televizyonlarda izlediğiniz, dinlediğiniz bu musikiyi, bu zannediyorsunuz. Bunları tanımadığınız için bir alternatifiniz yok.

MEKAN BİLGİLERİ

Adres: Lütfullah Efendi Sok. No:16 Kapalıçarşı, Fatih, İstanbul
Telefon: +90 542 747 39 90

YORUM YAP